Allah’a Sığınıp Allah’a Dayanmak

 Allah’a Sığınıp Allah’a Dayanmak

Sessizlik İsimli Üyenin İstediği Dua

Allah'a Sığınıp, Allah'a Dayanmak
Allah’a Sığınıp, Allah’a Dayanmak

Müslümanın silahı ve güven kaynağı duasıdır. Dua sadece güçsüz kaldığımızda veya sıkıntıya düştüğümüzde başvurulacak bir durum değildir. En kuvvetli zamanlarımızda bile sahip olduğumuz kuvvete değil, Âlemlerin Rabbi’ne güvendiğimizi ifade etmek için duaya sarılırız.

Hz. Muhammed s.a.v. Dua ibadetin özüdür.” (Tirmizî) buyurmuştur. ‘İbadet’ (namaz, oruç, hacc, zekat vb.) kulluk demektir. Kulluk ise boyun eğmekle gerçekleşir. Boyun eğmek, Allah’ın takdirine rıza göstermektir. Dua etmek için ellerimizi açtığımızda acziyetimizi ve muhtaçlığımızı dile getirmiş oluruz. Duayı terk etmekse Yüce Rabbimize karşı kibir sayılır. Çünkü kendisinden bir şey istenmeye en layık olan, her şeye gücü yeten ve en hayırlısını bilen Allah Tealâ’dır.

Güvenimizin Kaynağı

Müminin silahı ve güven kaynağı duasıdır. Ayrıca Dua sadece güçsüz kaldığımızda, sıkıntıya girdiğimizde başvurulacak bir şey değildir. En kuvvetli zamanlarımızda bile sahip olduğumuz kuvvete değil, Âlemlerin Rabbi’ne güvendiğimizi ifade etmek için duaya sarılırız.

Eskiden bazı askerler savaştıkları için övünür, geride kalıp Dua edenleri ise küçük görürlerdi. “Biz savaşıyoruz, siz ise elinizden bir şey gelmediği için oturup dileniyorsunuz!” diye Dua ehlini tenkit ederlerdi. Veliler ise buna itiraz eder ve komutanlara Dua ordularının önemini anlatırlardı. İmam Rabbanî k.s hazretleri de, devrinin hükümdarına bu hususu belirten şöyle nasihatte bulunmuştur:

Dua ordusu savaşan ordunun ruhu gibidir. Savaşan ordu da onun bedeni yerindedir. Savaşan ordunun arkasında mutlaka bir Dua ordusunun bulunması gerekir. Nitekim ruhsuz bir beden güçlenemez ve zafere ulaşamaz. Bu yüzden Rasulullah s.a.v. yanında bir ordu bulunduğu ve düşmanın etrafı kuşatıldığı halde, muhacirlerin fakirleri hürmetine fetih talep etmiştir.”

Yine Malazgirt zaferi kumandanı Sultan Alparslan, savaş için özellikle cuma namazı vaktini seçmiş ve bütün müminlerin onlar için Dua ettiği bir vakitte, devrin süper gücü olan Bizans ordusunu yenmişti.

Ne İstediğimizin Farkındamıyız

Dua ederken dikkat edilecek hususlar vardır. Bunlardan biri dilin duada, kalbin başka yerde olmamasına dikkat etmektir. Yani gaflete düşmemektir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Hiç şüphesiz Allah Tealâ, ne istediğinden habersiz bir şekilde Dua eden kulun duasını kabul etmez.” (Tirmizî)

Evliyaullahtan İmam Kuşeyrî k.s. Risâle adlı eserinde aktarıyor:

“Hz. Musa a.s. Allah Tealâ’ya Dua edip yakaran bir adama uğradı. Onu böyle yalvarırken görünce:

– Allahım, şayet şu kulun dileğini vermek benim elimde olsaydı hemen verirdim, dedi.

O zaman Allah Tealâ kendisine şöyle vahyetti:

Ben ona karşı senden çok daha merhametliyim. O bana Dua ediyor, fakat kalbi bende değil koyunlarında. Ben, benden bir şey isterken kalbi benden başkasında olan kulumun duasını kabul etmem.

Hz. Musa a.s. bu durumu o adama bildirdi. Adam bütün kalbiyle Allah Tealâ’ya yöneldi, Dua etti, dileği verildi.”

Kabul Olan dualar

Duamızın kabul edilmesi için dikkat etmemiz gereken şartlar vardır. Bunlardan biri helal yemektir. Efendimiz s.a.v, Sa’d ibn Ebi Vakkas r.a.’a şu tavsiyede bulunmuştur:

“Yiyeceğini helal ye ki, duan kabul edilsin.” (Taberânî)

Bazı şeyler de duamızın faziletini artırır. Mevlâna hazretleri Mesnevi’de şu hikâyeyi anlatmıştır:

“Allah Tealâ, Hz. Musa a.s.’dan günahsız bir ağızla Dua etmesini istedi. Hz. Musa ise günahsız bir ağzının olmadığını söyledi. Bunun üzerine Allah Tealâ buyurdu ki:

Başkasının ağzıyla Dua et. Çünkü sen başkasının ağzıyla günah işlemezsin. Öyle güzel davran ki insanlar senin için gece gündüz yalvarsınlar. Ya da kendi ağzını temizle, zikret. Çünkü zikir temizdir, o geldi mi günahlar çekip gider.

Dua ederken Allah’ın sevgili kullarını vesile kılmak da faydalıdır. Nitekim Hz. Ömer r.a, hayattayken cennetle müjdelenmiş bir sahabi olduğu halde yağmur yağması için Dua ederken Peygamberimiz s.a.v.’in amcası Hz. Abbas r.a.’ı vesile kılmıştır. (Buhârî)

Bazı vakitler duaların faziletini artırır ve kabul edilmesini sağlar. Hadis-i şeriflerde recep ayının ilk gecesinde, berat kandilinde, cuma gününün belli bir vaktinde, bayram gecelerinde, seher vaktinde, ezan ile kamet arasında, farz namazlardan sonra yapılan duaların kabul edileceği belirtilmiştir. Farz namazlardan sonra yapılan dualarla ilgili Tabiîn’in meşhurlarından Avn b. Abdullah rh.a. şöyle demiştir:

“Sizin için çok önemli olan şeyleri farz namazlardan sonra isteyin. Farz namazların ardından yapılan duaların diğer dualara üstünlüğü, farzların nafilelere üstünlüğü gibidir.”

Duaların Karşılığı

Her duanın bir karşılığı vardır. İnsan, duam kabul edilmedi diye üzülmemelidir. Nitekim Peygamber Efendimiz s.a.v. şu müjdeyi vermiştir:

“Allah Tealâ, yeryüzünde Dua eden hiçbir müslümanın isteğini geri çevirmez. Mutlaka bir karşılık verir. Ya dileğini kabul eder ya onun yerine kendisinden bir kötülüğü kaldırır ya da duasının mükâfatını ahirete bırakır.” (Tirmizî)
Başka hadis-i şerif de şu şekildedir:

“Allah’ın sevdiği bir kul Dua eder. Allah, Cebrail’e ‘Kulumun isteğini yerine getirmeyi geciktir. Ben bu kulumun sesini dinlemeyi seviyorum,’ buyurur. Allah’ın sevmediği başka bir kul Dua eder. Hak Tealâ Cebrail’e ‘Şu kulumun istediğini hemen ver, ben onun sesini duymayı sevmiyorum’ der.” (Taberânî)

Tabiîn’in büyüklerinden Ebu Hâzim A’rec rh.a. demiştir ki: Dua etmekten mahrum kalmak benim için duamın kabul edilmemesinden daha ağır bir durumdur.” Çünkü Dua bizim için kulluğun ifadesidir. Her ne şart altında olursa olsun onu nimet bilmeli ve dilimizden düşürmemeliyiz.

3 Comments

  • Tşklerrr bu güzell ama cokk guzel paylaışım için..

  • İlk olarak Allahımza sıgınacagız dualarımızlaaa sonra ise yakınlarımız yanı anne babamıza..

  • semerkand dergisinden alıntı yapılanbuyazı gerçekten de dua nın ehemmiyeti ve Allah tealanın bize nasıl bir silah verdiğini öğrenmemiz açısından etkileyici bir yazı olmuş.

    site tasarımı ve içeriği gerçekten güzel devamını Allah tealadan niyazederim.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir